Allahu Ekber kelimesi şuan medyanında desteğiyle bazı kimseler tarafından savaş narası olarak biliniyor yada öyle bilinmek isteniyor. Bir yere bomba düşüyor ve Allahu Ekber...birinin kafası kesiliyor Allahu Ekber... bir insan öldürülüyor Allahu Ekber... Şimdi gidip sokakta Allahu Ekber diye slogan atsak direk şeriatçı(kötü manada) ilan ediliriz.
Peki bizim dinimiz savaşı mı savunuyor yoksa barışı mı? İslam barış dini deyip öylece bırakmayacağım. İslam evet barış dinidir. Fakat İslam sadece kağıt üzerinde bir barış dini değildir. Sadece bir slogan değildir. Hakikaten ama hakikaten bir barış dinidir. Peki delil nedir?
"İnnâ fetehnâ leke fethen mubina"(Muhakkak ki, biz sana apacık bir fetih ihsan ettik) Fetih Suresi 1.Ayet
Peki buradaki fetihten kastın bir yerin ele geçirilmesi midir? Hayır burda Allah'ın kastettiği fetih Hudeybiye Barış Antlaşmasıdır.
İbn-i Mesud(r.a)'un rivayetide bu yöndedir
"Siz fetih olarak Mekkenin fethini kabul ediyorsunuz. Halbuki biz asıl Fetih olarak Hudeybiye Sulhunu sayıyoruz"
Yukardaki ayetteki "apacık bir fetih" kelimesine dikkat edelim. Rabbimiz burdaki fetihin altını apacık kelimesiyle çiziyor. Aslında biz müslümanlar için en büyük fetih barış olmalıdır. Kur'an bunu istiyor bizden. İslam apaçık bir şekilde barış diyor. Bu yüzden şuanki durumu İslama dayandıramayız, çünkü, dinimizi Kur'andaki gibi yaşayamıyoruz malesef, bu yüzden de dünya bu şekilde zaten. İslam'ın barış dini olduğu konusunda yine Efendimiz(s.a.v)'in ve Kur'an'ın savaş ahlakını gösterebiliriz. Bu konuda Kur'an'ın ve Efendimiz(s.a.v)'in mükemmel bir anlayışı var; savaş hangi durumda hak olur, savaş esirleri, ganimetleri vs. fakat konu bu olmadığı için burada kesiyorum bunu.

Allahu Ekber bizim zihnimizde bir savaş narası, kafa kesme töreni değil belki bir umut, bir ışık bir nur olmalı, nasıl ki Kabe'yi yıkmaya gelen Ebrehe ordusu ebabil kuşlarının attığı küçücük taşlarla yenildi, nasıl ki küçücük bir beylikten Osmanlı İmparatorlğu oluştu, nasıl ki bir çekirdekten koca bir ağaç meydana gelmiş ise bizim içinde Rabbimizin vaad ettiği günlerin yeşereceği haktır. İster bu dünyada olsun ister ahirette mutlaka ama mutlaka biz inşAllah o vaade kavuşacağız. Allahu Ekber belkide bu olmalıdır. En düşkün zamanımızda Allahu Ekber deyip Rabbimizin Hz.Musa için denizi iki yardığı gibi bizede yeni yollar açacağı ümidi taşımalıyız.
O yüzden Allah büyüktür kardeşler. Allah bankalardan da büyüktür. Allah patrondan da büyüktür. Allah KPSS'den ÖSS'dende büyüktür. Allah Amerkan da, Rusya'dan da büyüktür. Allah dünyadan da büyüktür. Allah atom bombalarından da büyüktür, Allah sarin gazlarından da büyüktür, o atılan sinir gazlarından da. ALLAHU EKBER!
Devamını Oku »
Peki bizim dinimiz savaşı mı savunuyor yoksa barışı mı? İslam barış dini deyip öylece bırakmayacağım. İslam evet barış dinidir. Fakat İslam sadece kağıt üzerinde bir barış dini değildir. Sadece bir slogan değildir. Hakikaten ama hakikaten bir barış dinidir. Peki delil nedir?
"İnnâ fetehnâ leke fethen mubina"(Muhakkak ki, biz sana apacık bir fetih ihsan ettik) Fetih Suresi 1.Ayet
Peki buradaki fetihten kastın bir yerin ele geçirilmesi midir? Hayır burda Allah'ın kastettiği fetih Hudeybiye Barış Antlaşmasıdır.
İbn-i Mesud(r.a)'un rivayetide bu yöndedir
"Siz fetih olarak Mekkenin fethini kabul ediyorsunuz. Halbuki biz asıl Fetih olarak Hudeybiye Sulhunu sayıyoruz"
Yukardaki ayetteki "apacık bir fetih" kelimesine dikkat edelim. Rabbimiz burdaki fetihin altını apacık kelimesiyle çiziyor. Aslında biz müslümanlar için en büyük fetih barış olmalıdır. Kur'an bunu istiyor bizden. İslam apaçık bir şekilde barış diyor. Bu yüzden şuanki durumu İslama dayandıramayız, çünkü, dinimizi Kur'andaki gibi yaşayamıyoruz malesef, bu yüzden de dünya bu şekilde zaten. İslam'ın barış dini olduğu konusunda yine Efendimiz(s.a.v)'in ve Kur'an'ın savaş ahlakını gösterebiliriz. Bu konuda Kur'an'ın ve Efendimiz(s.a.v)'in mükemmel bir anlayışı var; savaş hangi durumda hak olur, savaş esirleri, ganimetleri vs. fakat konu bu olmadığı için burada kesiyorum bunu.

Allahu Ekber bizim zihnimizde bir savaş narası, kafa kesme töreni değil belki bir umut, bir ışık bir nur olmalı, nasıl ki Kabe'yi yıkmaya gelen Ebrehe ordusu ebabil kuşlarının attığı küçücük taşlarla yenildi, nasıl ki küçücük bir beylikten Osmanlı İmparatorlğu oluştu, nasıl ki bir çekirdekten koca bir ağaç meydana gelmiş ise bizim içinde Rabbimizin vaad ettiği günlerin yeşereceği haktır. İster bu dünyada olsun ister ahirette mutlaka ama mutlaka biz inşAllah o vaade kavuşacağız. Allahu Ekber belkide bu olmalıdır. En düşkün zamanımızda Allahu Ekber deyip Rabbimizin Hz.Musa için denizi iki yardığı gibi bizede yeni yollar açacağı ümidi taşımalıyız.
O yüzden Allah büyüktür kardeşler. Allah bankalardan da büyüktür. Allah patrondan da büyüktür. Allah KPSS'den ÖSS'dende büyüktür. Allah Amerkan da, Rusya'dan da büyüktür. Allah dünyadan da büyüktür. Allah atom bombalarından da büyüktür, Allah sarin gazlarından da büyüktür, o atılan sinir gazlarından da. ALLAHU EKBER!









